Spirulina ve Chlorella YOSUN TÜRLERİ İLE İLGİLİ YAPILMIŞ BİLİMSEL ARAŞTIRMALAR

Spirulina (Mavi-Yeşil Yosun) İle İlgili Yapılmış Bilimsel Araştırmalardan Bazıları

Spirulina Chlorella Yosun Bilimsel Makaleler Çalışmalar


NASA astronotlara besin tableti yapılması amacıyla Spirulina üzerinde yapılan ilk çalışmalara öncülük etmiştir. Bu anlamda çalışmalarını Alabama Üniversitesi ile birlikte sürdürmüştür. Ayrıca geçtiğimiz yıl Birleşmiş Milletler (BM), Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ve Dünya Tarım Örgütü (FAO) tarafından Spirulina’nın çocuklar ve yetişkinler için güvenli, faydalı bir besin olduğu kabul edilmiş, tüketimi önerilmiştir. Ref:(1)

Spirulina, balık eti (% 15-20), soya fasülyesi (% 35), süt tozu (% 35), yer fıstığı (% 25), taze yumurta (% 12) veya tahıllar (% 8-14) gibi doğal besinlerin çok daha üzerinde, % 60-70 protein içeriğine sahiptir. Ref: (2)(3)

Spirulina’nın içerdiği besleyici elementler, vitaminler ve mineraller doğal olduklarından, sentetik yolla elde edilenlerden farklı olarak insan vücudunda birikime neden olmaz ve atılır. Ref: (2)(3)

Spirulina’ nın sahip olduğu yüksek proteine ek olarak, %20 karbonhidrat, %5yağ, % 7 mineraller ve % 3-6 arasında su (nem) vardır.Bundan dolayı Spirulina, et veya süt ürünlerinden elde edilen proteinlerin tersine, düşük yağlı, düşük kalorili ve kolesterolsüz bir protein kaynağıdır. Ref: (2)(3)

Spirulina’nın doğal ve zengin vitamin içeriği, insan besini olarak kullanılmasında diğer bir önemli nedenidir. Ref: (2)(3)

Spirulina’nın vejeteryanlar için önemi, vitamin B12 bakımından yüksek değerde olmasından kaynaklanmaktadır (US-RDA’nın tavsiye ettiği dozun % 533’ü). Spirulina vitamin B12 açısından dünyanın en zengin doğal kaynağıdır. Ref: (2)(3)

Güçlü antioksidan Spirulina, böbrek taşını oluşturan kalsiyum oksalatı ortamdan uzaklaştırmaktadır. Bu nedenle sürekli böbrek taşı üreten bünyelerde rahatlıkla kullanılabileceği ifade edilmiştir. Ref: (4)

Spirulina, kuru ağırlığının yaklaşık % 1’ini oluşturan GLA (Gamma-linolenic asit) bakımından zengin bir doğal kaynaktır.GLA, prostaglandin sentezi ve metabolizmasında gerekli olup PGE1, kan basıncının ayarlanması, kolesterol sentezi, yangı ve hücre üremesinin de içinde bulunduğu, vücut içindeki pek çok esansiyel görevlerde rol alır. GLA’nın, kalp rahatsızlığında ve kadınların regl dönemlerindeki stresi azaltıcı özelliği vardır(Richmond, 1986). Spirulina eşekotu yağından 3 kat daha fazla GLA içermektedir. GLA düşük kan kolestrolüne ve yüksek kan basıncının ayarlanmasına yardımcı olur. Ref: (6)

Spirulina hücrelerinin sahip olduğu bu özellik, intestinal malabsorpsiyon şikayeti olan veya zor sindirilebilen kompleks proteinlerden kaçınması gereken yaşlı kişiler için önemlidir. Ref: (2)(3)

Spirulina, yaraların iyileştirilmesinde rol oynar. Tedavide kremler, yumuşak preperatlar, solüsyonlar ve süspansiyonlar halinde farklı şekillerde uygulanabilir. Ref: (2)(3)

Spirulina’da bulunan fikosiyaninin genel anlamda bağışıklık sistemini desteklediğini ve çeşitli hastalıklara karşı koruma sağladığı belirtilmiştir. Çin bilim adamları, fikosiyaninin beyaz kan hücrelerini ve toksik maddelerden ya da radyasyondan zarar gören kemik iliği hücrelerini düzenlediklerini savunmaktadırlar. Ref: (7)

Spirulina yüksek düzeylerde Beta-karoten, Demir ve Çinko içermekle birlikte Selenyum, Mangan, Bakır, Krom, vitamin C ve E içermektedir. Bu antioksidant mineraller ve vitaminlerin bağışıklık sistemini uyardıkları, özellikle kansere karşı korumada rol oynadıkları ve yaşlanmayı yavaşlattıkları belirlenmiştir. Ref:(5)

Araştırmalardan alınan sonuçlara göre; Spirulina , bağırsak fonksiyonlarını ve sindirim hızını arttırmaktadır. Spirulina, E.coli ve Candida gibi zararlıları durdurucu, Lactobacillus ve Bifidobacteria gibi yararlı mikropları harekete geçirmektedir. Ref: (7)

Anti kanser koruyucusu olan beta karoten meyve ve sebzelerde oldukça zengindir. Yaklaşık 10 gram Spirulina’daki Beta-karotende, 6 tane pişmemiş havuçtaki kadar vitamin A vardır. Beta karoten göz bozukluğunun giderilmesine oldukça iyi gelmektedir. Ref:(8)

Spirulina önemli miktarda vitamin E içermektedir. Vitamin E, bağışıklık sistemi için gereklidir ve kuvvetli bir antioksidantdır. Spirulina’daki Kalsiyum miktarı ile sütteki Kalsiyum miktarı birbirine eşdeğerdir. Kalsiyum kuvvetli diş, kemik gelişimi ve kallojen yapımına yardımcı olur. Ayrıca vitamin E, vücudun demir alımına, sinirlerin yatışmasına, kalp kasının büzülmesine, sinirlerin iletiminde ve kanın pıhtılaşma düzenlemelerinde önemli rol oynar. Spirulina pirinçten daha fazla Potasyum içerir. Potasyum, kasların gerilmesinde gerekli bir çok enzimin aktivitesini düzenler. Potasyum, sinir fonksiyonlarını düzenler, normal kan basıncının korunmasına yardımcı olur, hücrelere besleyici elementlerin taşınımı için gereklidir ve kasların dinlenmesine yardımcı olur. Ref (9)

Spirulina, ıspanaktan %5000 daha fazla Demir içerir. Demir kırmızı kan hücrelerine oksijen taşıyan, bir protein olan hemoglobin sentezinde, vücut fonksiyonları ve bağışıklık sisteminin korunmasında görev almaktadır. Spirulina’nın yüksek demir ihtiva etmesi, anemi hastalığında önem taşımaktadır. Ref: (10)

Yaşlı insanlar için enerji destekleyicidir. Japonya’da 50 yaşın üzerindeki insanların %73’ü Spirulina yemektedir. Spirulina iştah açıcı değildir. Vücudu uyuşturan ilaç içermez. Yemekten 1 saat önce alınan Spirulina tabletleri veya Spirulina suyu iştahın azalmasına ve daha az yemek yenmesine neden olmaktadır. 10 gram Spirulina sadece 36 kalori içermektedir. Ref: (11)

Bu mikroalg (Spirulina) phycocyanin ve allophycocyanin içerir. Güçlü serbest radikaller olan hydroxyl ve peroxyl radikallerin aktivetisini ve lipid peroksidasyonunu (yağların yükseltgenmesi sonucu bozulması) engellediği görülmüştür. Ayrıca yapısındaki phycobiliproteinin antioksidan aktivitesinde esas rolü aldığı gözlemlenmiştir. Ref: (12)

Bu çalışma sonucunda tek hücreli bir mavi-yeşil alg olan Spirulina’nın yüksek derecede antioksidan ve antiinflamatuar (enfeksiyon giderici) özelliklerine sahip olduğu gözlemlenmiştir. Ref: (13)

Spirulina’nın cilt üzerindeki etkileri incelenmiş ve antioksidan etkisi gibi faydaları olduğu gözlemlenmiştir. Ref: (14)

Spirulina’dan izole edilen ve C-PC (C- Phycocyanin) maddesinin antioksidan potansiyeli üzerinde çalışılmış ve peroksi ve hidroksi radikalleri temizlediği görülmüştür. Ref: (15)

Spirulina’nın yapısında bulunan Selenyum ve Fikosiyanin (Se-PC) serbest radikalleri uzaklaştırmak için aktiviteleri incelenmiş ve bu maddelerin önemli bir antioksidan özelliği olduğu gözlemlenmiştir. Ref:(16)

Spirulina fitokimyasal çalışmalarda çok önemli ve umut vericidir. Sahip olduğu fitokimyasallar ile anti-enflamatuar etkileri ve antioksidan savunma sistemlerinin yanı sıra herhangi bir aşırı enflamasyon kontrolünde de etkili olduğu gözlemlenmiştir. Ref:(17)

Spirulina’nın protein (55% -70%), karbonhidrat (15% -25%), temel yağ asitleri, vitaminler, mineraller ve karoten, klorofil ve phycocyanin gibi pigmentleri içerir. Gıda ve kozmetik alanında kullanılır. Spirulina’nın toksik ve zararlı etkisinin olmadığı kabul ediliyor ve viral saldırılar, anemi, tümör büyümesi ve yetersiz beslenme karşı düzeltici özelliklerine sahiptir. Ref:(18)

Çocukluktan yetişkinliğe geçerken gençlerde sıkça karşılaşılan sorunlardan biri akne ve sivilce sorunudur. Bu sorunlar hormonal değişiklikler ve dengesiz beslenmeden kaynaklanmaktadır. Spirulina içerdiği vitamin, mineral ve klorofil pigmentleri ile akne ve sivilcelerin oluşmasını engellemeye yardımcı olmaktadır. Ref:(19)

Anti-aging işlevi olan Fikosiyanin, Protein (Tyrosine), E vitamini veya Tokoferol, Klorofil pigmentleri ve Selenyum Spirulina’nın yapısında doğal olarak bulunmaktadır. Ref:(19)

Deri nefes alan ve yaşayan bir organdır. Yaşam içerisinde birçok çevresel faktörlere, sentetik maddeye maruz kalır. Bu zararlı etkileri ortadan kaldırmak için rahatlıkla Spirulina kullanılabilir. Spirulina cildi temizler ve besler. Ayrıca diğer bir önemi haricen kullanılan Spirulina içerisindeki doğal vitamin ve mineralleri absorbsiyon ile cilde nüfus ederek kan dolaşımına katılmasıdır. Avrupa’daki bu tıbbi tedavi yöntemini kullanan en ünlü öğretici Sebastian Kneipp özellikle sindirim sorunu yaşayan kişilerde bu yöntemi uygulamıştır. Ref:(19)

Chlorella (Klorella – Yeşil Yosun) İle İlgili Yapılmış Bilimsel Araştırmalardan Bazıları

Chlorella hem B12 vitamini açısından hem de biyolojik zenginliği bakımından zengin içeriğe sahip vejeteryanlar için önemli ender bitkisel fotosentetik canlılardan biridir. Ref:(20)(21)

Chlorella’nın kuru ağırlığının %1-4’ü klorofildir. %55-67’si protein, %9-18’i diyet liftir. Ref:(22)

Fareler üzerinde yapılan deneyde ağır metallerin belirgin bir şekilde detoksifikasyon edildiği gözlenmiştir. Ref:(23)

Clorella ile ilgili fareler üzerinde yapılan çalışmada kandaki demir içeriğini arttırarak anemi durumuna yardımcı olma özelliği bulunduğu gözlemlenmiştir. Ref:(24)

Clorella içeriğindeki zengin protein, vitamin, mineral ile potansiyel insan besinidir. Kuru ağırlığının yaklaşık %20’si değerli yağ asitleri, %20’si karbonhidrat ve %10’u vitamin ve mineraldir. Ref:(25)

Chlorella’nın içerdiği yağların %39,9’unu çok değerli çoklu doymamış yağ olan EPA oluşturur. Ref:(26)

Chlorella öncelikli olarak Japonya, Amerika Birleşik Devletleri, Avrupa ve Kanada’da besin, vitamin ve sağlık desteği olarak kullanılan bir besin takviyesidir. Ref:(27)

Chlorella ekstraktlarının çeşitli antioksidan, anti-inflamasyon ve antimikrobiyal etkilerinin olduğu yapılan bilimsel çalışmalarda görülmüştür. Ref:(28)(29)(30)

Chlorella insanın dışardan almak zorunda olduğu esansiyel amino asitlerin tümünü içerir. Ref:(31)

Chlorella kan basıncını düşürülmesine, kolesterol düzeylerini düşürülmesine, yara iyileşmesini hızlandırmasına ve bağışıklık sistemini güçlendirmeye yardımcı olduğu düşünülmektedir. Ref:(32)

Düzenli olarak Chlorella ile beslenen canlılardaki düşük yoğunluklu lipoprotein (LDL) düzeyini düşürdüğü görülmüştür. Ref:(33)

Chlorella’nın selüloz çeperi sindirim sistemindeki ağır metallere (kurşun, civa, kadmiyum gibi) ve zararlı kimyasal maddelere yapışarak onların vücuttan atılmasını sağlamaktadır. Ref:(34)

Benzer metabolik özelliklere sahip obez gruplar ile yapılan bir çalışmada gruplardan biri on iki hafta Chlorella ile beslenmiş ve on ikinci haftanın sonunda Chlorella ile beslenen grupta vücut ağırlığının istatistiksel olarak anlamlı olarak azaldığı görülmüştür. Ref:(35)

12-18 haftalık gebelikten doğuma kadar Chlorella ile beslenen anne ve bebekte herhangi bir şekilde olumsuz bir etki görülmemiştir. Ref:(36)

Günlük 6gr Chlorella ile beslenen bireylerin bacaklarındaki ödem miktarının azaldığı görülmüştür. Ref:(36)

Kaynaklar
(1). U.N. World Health Organization, Geneva, Switzerland. Correspondance. June 8, 1993.
(2). RICHMOND, A., 2004. Biological Principles of Mass Cultivation. (A. Richmon editör). Handbook of Microalgal Culture: Biotechnology and Applied Phycology, Blackwell Science Ltd. Oxford/UK, 125-177.
(3). RICHMOND, A., 1986. Outdoor Mass Cultures of Microalgae. (A. Richmond Editör). Handbook of Microalgal Mass Cultures of Microalgae. CRC Press, INC.Boca Raton, Florida. 285-329.
(4). Department of Medical Biochemistry, Dr. A.L.M. Postgraduate Institute of Basic Medical Sciences, University of Madras, Taramani, Chennai 600113, India
(5). HENRIKSON, R., 1993. Mikroalga Spirulina. Oikos Pharmaceutıcals, C/San Pedro, 29640 Fuengirola, Malaga Costa del Sol, SPAIN.
(6). ZHANG, C., 1994. Effects of Polysaccharide and Phycocyanin from Spirulina on Peripheral Blood and Hematopoietic System of Bone Marrow in Mice. Nanjing Univ. China. Pub . in Proc. Of Second Asia Pasific Conf. On Algal Biotech. Univ. of Malaysia, CHINA, p. 58.
(7). JASSBY, A., 1988. Spirulina: a Model for Microalgae as Human Food. In Algae and Human Affairs. Cambridge Univ. Cambridge, UK.
(8). ANNAPURNA, V., 1991. Bioavailability of Spirulina Carotenes in Preschool Children. National Institu of Nutrition, Hyderabad, İndia. J. Clin. Biochem Nutrition.10 145-151. INDIA .
(9). FOX, D., 1996. Spirulina: Production and Potential. Pub. By Editions Edisud, La Calade, R.N.7, 13090 Aix-en- Province, FRANCE, 232 p.
(10). TAKEUCHI, T.,1978. Clinical Experiences of Administration of Spirulina to Patiens with Hypochronic Anemia. Tokyo Medical and Dental Univ. JAPAN.
(11). SESHADRI, C.V., JEEJI BAI, N., 1992. Spirulina National Symposium.Shri Amm., Murugappa Chettiar Research Center (MDRC), Madras, INDIA.
(12). (J.E. Pin˜ero Estrada *, P. Bermejo Besco´ s, A.M. Villar del Fresno – Departamento de Farmacologı´a, Facultad de Farmacia, Uni_ersidad Complutense de Madrid (UCM), A_. Complutense s/n Madrid 28040, Spain, 2001)
(13). Peter C. Dartsch, Dartsch Scientific GmbH, Institut für zellbiologische Testsysteme, Horb am Neckar, Germany, 2008
(14). Trisha Dasgupta, S. Banerjee, P.K. Yadav and A.R. Rao Cancer Biology and Applied Molecular Biology Laboratories, School of Life Sciences, Jawaharlal Nehru University, New Delhi, India, 2001
(15). Patel A, Mishra S, Ghosh PK.Indian J Biochem Biophys. 2006
(16). Z. Huang, B.J. Guo, R.N.S. Wong, Y. Jiang, College of Life Science and Biotechnology, Jinan University, Guangzhou 510632, China, College of Life Science, South China Normal University, Guangzhou 510631, China, Department of Biology, Hong Kong Baptist University, Kowloon Tong, Hong Kong, 2005
(17). Ciferri and Tiboni, 1985
(18). Departamento de Química, Facultad de Ciencias, Pontificia Universidad Javeriana, Cra. 7 43-88, Bogotá, Facultad de Ingeniería de Alimentos, Universidad de La Salle, Cra. 7 172-85, Bogotá, Departamento de Ingeniería Química, Universidad Nacional de Colombia, Ciudad Universitaria Cra. 30 Cl 45, Bogotá
(19). Harald W. Tietze, Australia, p.42, 49, 2004
(20). Watanabe F, et al. Characterization of a vitamin B12 compound in the edible purple laver, Porphyra yezoensis. Biosci Biotechnol Biochem. (2000)
(21). Takenaka S, et al. Feeding dried purple laver (nori) to vitamin B12-deficient rats significantly improves vitamin B12 status. Br J Nutr. (2001)
(22). Shim JY, Shin HS, Han JG, Park HS, Lim BL, et al. (2008) Protective effects of Chlorella vulgaris on liver toxicity in cadmium-administered rats. J Med Food 11: 479-485.
(23). Uchikawa T, et al. Chlorella suppresses methylmercury transfer to the fetus in pregnant mice. J Toxicol Sci. (2011)
(24). Matsuura E, et al. Effect of chlorella on rats with iron deficient anemia. Kitasato Arch Exp Med. (1991)
(25). Belasco, Warren (July 1997). “Algae Burgers for a Hungry World? The Rise and Fall of Chlorella Cuisine”. Technology and Culture. 38 (3): 608–34. JSTOR 3106856. doi:10.2307/3106856.
(26). Yongmanitchai, W; Ward, OP (1991). “Growth of and omega-3 fatty acid production by Phaeodactylum tricornutum under different culture conditions”. Applied and Environmental Microbiology. 57 (2): 419–25. PMC 182726 Freely accessible. PMID 2014989.
(27). Benkouider C (2005) The World’s Emerging Markets. Functional Foods & Nutraceuticals 44: 8-11.
(28). Miranda MS, Sato S, Mancini-Filho J (2001) Antioxidant activity of the microalga Chlorella vulgaris cultered on special conditions. Boll Chim Farm 140: 165-168.
(29). Guzmán S, Gato A, Lamela M, Freire-Garabal M, Calleja JM (2003) Anti-inflammatory and immunomodulatory activities of polysaccharide from Chlorella stigmatophora and Phaeodactylum tricornutum. Phytother Res 17: 665-670.
(30). Hasegawa T, Tanaka K, Ueno K, Ueno S, Okuda M, et al. (1989) Augmentation of the resistance against Escherichia coli by oral administration of a hot water extract of Chlorella vulgaris in rats. Int J Immunopharmacol 11: 971-976.
(31). Kittaka-Katsura H, Fujita T, Watanabe F, Nakano Y (2002) Purification and characterization of a corrinoid compound from Chlorella tablets as an algal health food. J Agric Food Chem 50: 4994-4997.
(32). Bewicke D, Potter BA (1984) Chlorella: the emerald food. Ronin Publishing, Berkley, CA, USA.
(33). Raja R, Hemaiswarya S, Rengasamy R (2007) Exploitation of Dunaliella for beta-carotene production. Appl Microbiol Biotechnol 74: 517-523.
(34). http://www.biyolojiegitim.yyu.edu.tr/mk/bma/bt.htm
(35). Mizoguchi T, et al. Nutrigenomic studies of effects of Chlorella on subjects with high-risk factors for lifestyle-related disease. J Med Food. (2008)
(36). Nakano S, Takekoshi H, Nakano M Chlorella pyrenoidosa supplementation reduces the risk of anemia, proteinuria and edema in pregnant women. Plant Foods Hum Nutr. (2010)